Yumuşak Brownie (fındıklı, çikolata soslu, damla çikolatalı)

Bazen çok zor olsada sevdiklerimizi uzaklara göndermek zorunda kalırız.

Bunu yaparken gittikleri yerler, onların iyiliği için olduğumuzu bildiğimizden olsa gerek içimizi biraz rahatlatır gibi olur, birde onu aynı zamanda desteklemek o hüzünün içine bir hazda saklar sanki..

Sonrada işte böyle sabahı bekler gibi bekleriz dönüşlerini, gelişleri aydınlıktır nede olsa...

İşte bu Brownie' de öyle bir yolculuk için paketlenip yoculuğa hazır olmuştu.

Sonuçta hem beni hemde yolcuyu mutlu ettiğini umurak tarifini, veriyorum..

YUMUŞAK BROWNİE

200 ml margarin (erimiş)

1 çay bardağı kakao (ajda bardağı ile)

300 ml toz şeker

200 ml un

yarım paket vanilya

yarım paket kabartma tozu

Yarım tatlı kaşığı tuz

4 yumurta

1 çay bardağı damla çikolata

1 su bardağı fındık

Hazırlanışı

Kakao, kabartama tozu, vanilya,tuz ve unu bir kaba eleyin ve tahta kaşıkla alttan üste doğru karıştırın.

Margarini ve şekeri mikserle iyice çırpın. İçerisine yavaş yavaş yumurtaları ekleyin. Kuru malzemeleri bu karışıma ilave edin.

Damla çikolata ve fındığıda yavaş yavaş ekleyip tahta kaşıkla yine alttan üste doğru iyice karıştırın.

20 veya 22 cmlik kalıbınızın çapında yağlı kağıt kesip, kalıbınızın tabanına koyun.

Karışımı kalıbınıza döküp, önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 25 dk kadar pişirin.

Çikolata Sosu

Üzerine çikolata sosu döktüm.

Ben hazır kullandım ama siz isterseniz buradaki sos tarifide olduğu gibi kendinizde yapabilirsiniz..

PRATİK BİR PASTA NASIL YAPILIR?

Elinizde bir paket petibör ve ya kedidili bisküvi, 1 paket creme ole ve 2 bardak süt varsa, creme ole ile süt 3 dk çırpılır, borcama dizilen bisküvilerin üzerine dökülerek çok pratik bir pasta yapılır.

Not: Kedidili bisküvi kullanılacaksa ayrıca 1 bardak sütle teker teker ıslatılır.

Dilimlenerek servis yapılır.

TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE

Milli Takımımız dün Çek Cumhuriyeti karşısında 2-0 yenik duruma düştüğü maçın son anlarında 3-2 galip gelerek çeyrek finale çıkmayı başardı. Bu güzel duyguları bize yaşattığı için milli takımımıza teşekürler!!!

Çeyrek Finalde Başarılar...

PEYNİRLİ POĞAÇALAR

Pırıltı Sofrasının tarifleri hala devam ediyor, parça parça yazınca böyle oluyor tabi.

Bu peynirli poğaçanın çok kolay bir tarifi var ben beyaz peynirli yapıyorum ama içine değişik peynirler de koyulabilir.. Ayrıca zeytinyağlı olduğu içinde çok hafif..

MALZEMELER

3 su bardağı un

1 su bardağı yoğurt

1 su bardağı zeytinyağı

1 çay kaşığı tuz

1,5 paket kabartma tozu

2 adet yumurta

İÇİ İÇİN

Orta boy bir kasede, yeteri kadar beyaz peynir, bir kaç tutam maydonoz doğrayıp ve arzuya göre pul biber koyup, harmanlayın.

HAZIRLANIŞI

Kabartma tozu ve unu bir kaba eleyip ortasını havuz gibi açın. Yumurtalardan birinin sarısını üzerine sürmek için kenara ayırın. 1 yumurta ve a yumurta akını unun ortasına alın. Zeytinyağı, yoğurt ve tuzu ekleyip yoğurun.

Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar kopartın. Hamuru avucunuzun içinde daire şeklinde açıp, peynir karışımını içine ilave edin.

Yarım daire olacak şekilde kapatıp kenarlarını bastırın. Poğaçaları yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine aralıklarla dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, çörekotu serpin. Önceden ısıtılmış 170 derecede pişirin.

Not: Hamur tarifi Sofra Dergisi Anneler Günü Özel Çay Saati ekinden...

PIRILTI SOFRASININ PIRILTI PASTASI

Pırıltı sofrasının tariflerini yazmaya ilk önce sofranın en sevileni olduğu için pastadan başlıyorum.

Önce Kakaolu ve vişne sulu pandispanya'dan başlıyayım;

Önemli not: Pandispanya 18 cm'lik kelepçeli kalıp için uygundur. Daha büyük bir kalıp kullanırsanız başarısız olur...

MALZEMELER

4 yumurta

1 bardak şeker

1 bardak un

Yarım çay bardağı vişne suyu

Yarım su bardağı kakao

Yarım paket kabartma tozu

1 paket vanilya

YAPILIŞI

Yumurtaların sarılarını ve beyazlarını ayırın. Şekeri ikiye bölün. Şekerin yarısı ile yumurtanın aklarını, diğer yarısı ile de sarılarını çarpın.

Yumurtanın akları beyaz beze kıvamına gelene kadar, sarılarınıda rengi açılıp mayonez kıvamına gelene kadar çırpın.

Başka bir kapta un, kakao, kabartma tozu ve vanilyayı eleyip, tahta kaşıkla karıştırın.

Çırptığınız yumurtaların sarılarına ve şekerine, mayonez kıvamına ulaşınca vişne suyunu ekleyin ve alttan üste doğru karıştırmaya başlayın.
Bu karışıma azar azar karıştırdığımız kuru malzemeden ekleyip, tekrar alttan üste doğru tahta kaşıkla karıştırın.

Kuru karışımın sıvı karışıma iyice yedirmemiz gerekmektedir. En son kalan akları ilave edip karışımı alttan üste spatula ile karştırarak tüm malzemeyi birbirine yedirin.

Kalıbınızın içine tabanına yağlı kağıt yerleştirip, karışımı kalıba yayın. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dk pişirin.

Pandispanya piştikten sonra tezgaha çıkarın. Fırın teli üzerine ters çevirerek soğumaya bırakın.




Pandispanya soğurken bu arada kremasını hazırlayın...

KREMA MALZEMELERİ

1 paket krema (küçük kutu)

2 paket bitter çikolata (80 gr'lık)

KREMANIN YAPILIŞI

Kremayı küçük bir tencerede kaynatın.

Çikolayaları küçük parçalara bölün, kaynayan kremanın içerisine çikolataları ekleyip, tahta kaşıkla karıştırın. Çikolatalar eridikçe kremanın rengi koyulaşacaktır. Soğuması için buzdolabına kaldırın.

İÇ MALZEMESİ

1 doğranmış büyük muz

250gr dilimlenmiş çilek

ÜZERİN SÜSLENMESİ İÇİN

Pembe ve mavi hazır şeker hamuru

Kelebek şeklinde kurabiye hamuru

Krema ve pandispanya soğurken bu arada şeker hamurunuz renklendirebilirsiniz...

Soğuyan pandispanyayı 3'e bölelim. Ara katlara hazırladığımız çikolatalı kremayı sürüp muz ve çilekleri serpiştirin. En üst kısmada kremayı sürüp soğumasu için yine buzdolabında bekletin.

Buzdolabından çıkartığınız kremalı pastayı açtığınız mavi şeker hamuruyla kaplayın, üzerinede pembe kelebekleri suyla yapıştırın....

PIRILTI KIZLAR SOFRASI

Dido, cumartesi günü en sevdiği arkadaşlarını (Canan, Seval ve Meryem) çaya davet etti.

Onlar için özenli bir sofra hazırlamaya çalıştı.

Büyük bir özenle ''Pırıltı Pastası''

''Tavuklu salata''

Kardeşiyle beraber de ''Peynirli Poğaça'' yaptı.

Dido bunları çok yetersiz bulup ne yapacağını kara kara düşünürken,

annesi kızına ve gurbetteki arkadaşlarına kıyamayıp son dakika

''Zeytinyağlı Fasülye''

ve ''Sodalı Börek'' yaptı.

Böylece sofra istediği görünümü almış oldu...

Dido ve arkadaşları okul günlerini bu güzel tatlar eşliiğinde bol bol gülerek yaad etti.

Tariflerde bir sonra ki yazıya kaldı...

Not: Pastanın ve sofranın adının Pırıltı olmasının sebebi; Üniversitede hazırladığımız bir proje için hocamız bizden gruplarımıza isim koymamızı istemişti. Bizde kendimize bu ismi vermiştik ve o gün bugündür hala bu ismi kullanmaktayız.

ÇİLEKLİ CHEESECAKE * Minik Yalova Gezisi*

İlk cheesecake denemem kısa Yalova gezimiş için oldu.

Aslında bu tarifi alalı epey bir zaman olmuştu ama denemek geçen perşembe gününe nasip oldu.

Yaz için çok hafif ve pratik bir tatlı önerisi...



Çilekli Cheesecake Tarif Şöyle;

Alt Taban İçin

3 paket ülker ronda cheesecakeli veya çilekli büskivi

Kreması İçin

1 yumurta
1,5 veya 2 paket krema
1,5 veya 2 paket labne peynir

Üzeri İçin

300 gr çilek

dr oetker ahududulu çilekli sos

YAPILIŞI

Bisküvileri robotta çırpıp, altına yağlı kağıt koyduğunuz kelepçeli kalıba yayın.

Üzerleri kızarana kadar fırında pişirin. Geniş bir kapta 1 yumurtayı iyice çırpın.

Daha sonra içine labne peyniri ve kremayı ve yavaş yavaş ekleyin ve çırpmaya devam edin.

Üzerleri kızarmış bisküvilerin üzerine karışımı yayın.

Fırında 1 saat pişirin. Soğuyunca üzerine çilekleri ekleyin.

Çilek sosunu arkasında yazıldığı gibi pişirip, soğuduktan sonra üzerine dökün.

1 gece dolapta bekletin.

Minik Yalova gezimize gelince;




Yalova'da anneannem ve dedem oturdukları için, benim çocukluğumun yaz aylarının büyük bir kısmına kaplamaktadır, bunun için benim en sevdiğim şehirlerden biridir.

Aslında bu gezi planı annemin arkadaşlarıyla beraber yaptığı bir plandı ama dedem beni arayıp çok özlediğini söyleyince ve 'geleceksin değil mi' diye sorunca bende bu plana dahil oldum.



Zaten gidemeseydim bende çok üzülecektim çünkü bende onları ve Yalova'yı çok özlemiştim.

İyiki de gidebilmişim çok eğlenceli bir gün geçirdik.



Anneannem ve Dedemin kocaman bahçeleri ve meyva ağaçları her zaman ki gibi çok güzeldi.


Aslında biz kahvaltıya gitmeyi planlamıştık ama feribotu kaçırınca anneannemin ketelerini ancak kahve saatinde ama yine çayla beraber yedik. Malesef onları fotoğraflayamadım.

Daha sonra kiraz toplama ve doğa yürüyüşümüz düüşündüğümüzden uzun sürünce bir gece kalma fikri doğdu herkeste ama malesef mümkün değildi.

Allah'tan biz kiraz toplarken dedeciğim mangalı yakmıştı, bize sadece anneannemin bahçesinden topladığımız mis gibi yeşilliklerle salata yapmak ve etleri pişirmek kalmıştı.Ben bir an önce herkese yaptığım cheesecake'i tattırmak için hemen masayı toplayıp tatlı tabaklarını hazırladım, Rabia Teyzenin yapmış olduğu türk kahvesi eşliğinde herkese servis yaptım.Herkesin beğendiğini söylemesiyle bu güzel gün, dönüş yolculuğuyla bitti.

( Her gittiğimde İstanbul'a getirme planları yaptığım kedicim:)